18 Aralık 2012 Salı

Dersimiz Tiroid

Soluk borusunun yanlarında bulunan bezin adı tiroid, küçücük bir organ ama gelin görün ki pek çok kaynak vücudun orkestra şefi olduğunu söylüyor.

Tiroid bezinin az hormon salgılamasından dolayı metabolizma yavaşlıyor, yorgunluk oluyor, deride kuruluk görülüyor. Eğer bu hormon erken yaşta az salgılanırsa cücelik ve zihinsel özürlülük görülüyor büyüme ve gelişme tam oluşmuyor.

 Bende hipotiroidizm yani bezin az çalışması sorunu var.

Ne zaman çıktı nasıl oldu derseniz o hikaye biraz karışık. Herşey ama her şey, hamile olduğumu öğrendiğim ve kadın doğum doktorum Cengiz beyin benden TSH testi istemesi ile başladı, ama Allah’ım o da ne, TSH değerim 4,44 çıktı (referans aralıkta maksimum 4,20 olabileceği görülüyordu, hatta hamileler için maksimum 2,5 civarında olması beklenirmiş) bir de üstüne daha önceden bir kez düşük yapmış olduğum gerçeği olunca hemen Euthrox 25’lik ilaca başladık, arada ilacın dozunu 50’ye çıkardık.Arada bir kere ilacı kestik, ağzımızın payını aldık ve devam ettik.

Bugün uzun araştırmalarım sonucu soluğu Dr. Dehan Yazıcı’nın muayenehanesinde aldım. Elimde 2 yılllık mazimle beraberim. Bana uzun uzun tiroid’in ne olduğunu anlattı, kendi hikayemi özetledi. Yanlış bildiklerimi düzeltti. Bilmediklerimi öğretti.

Bu blogun mottosu “söz uçar yazı kalır” o yüzden aklımda taze tazeyken buraya not düşmek istedim;

Tiroid denilen bu bezin, bazen hormonu, bazen yapısı, bazen de fonksiyonu bozuk olurmuş. Bazen 3’ü birden bazen 2’si, bazen 1’i bozulabilirmiş.

Kadınlarda erkeklerin 4 katı görülürmüş.

Pek çok insanın yapısı bozuk olurmuş. Ama insanlar bunu bilmezmiş bile (yani gidip ben bir ultrason yaptırayım demezsen anlayamazmışsın). Ultrason da hemencecik çıkarmış. Bakınız BEN :)

Yapının bozuk olduğunu bir diğer göstergesi antikorların yüksek olmasıymış. Yani bu iltihap var demekmiş. Yani yapısı bozuk bir bez demekmiş. Benim ilacın ilk evrelerinde yapılan testlerde antikorlarım hep çok yüksek çıkmış. Hormonun bozuk olup olmadığını da TSH denilen test belirliyor. Ki benim hormonum da bozuk (neden çünkü TSH’ım çok yüksek, yani bez tembel, çalışmıyor).

Dolayısıyla, ben de hem hormonal hem de yapısal bir bozukluk var dedi doktorum ve yaptığı muayene sonucunda bendeki tiroid iltihabının adını “kronik lenfostik tiroid” olarak belirledi.

Bu yapının bozuk olma işi, kesinlikle genetik faktörlere bağlıymış. Dehan bey kesinlikle ama kesinlikle anne, teyze veya haladan birinde yapısal bir bozukluk var dedi. Üstelikte, Zeyno’da doğuştan tiroid kulübüne üyeymiş. (ne yapmam gerektiğini sonra anlatıcam)

Ben tiroid’imi hamileyken başladı zannediyordum, ancak Dehan bey yaptığı muayene sonucu, bendeki bu yapı bozukluğunun tarihçesinin 8-11 yıllık olduğunu söyledi. Yapısı bozuk bir tiroid bezim varmış, ama kale ne zaman düştü diye bakacak olursak, kale muhtemelen hamileliğim esnasında düşmüş, yani TSH hormonum hamilelikle yıkılmış ve tembelleşip çalışmamaya başlamış. (zaten sadece yapısı bozuk olsa bir şey olmazmış, hem yapısı bozuk olup hem hormon çalışmayınca sorun oluyor).

İlaç ne işe yararmış;
• Antikorları düşürürüş
• Nodül oluşumunu önlermiş
• Eksik olanı (yani TSH’ı) yerine koyarmış
• Vücudu zarar gelmesin istermiş


Dikkat etmem gerekenler şunlarmış;
• İçinde iyodin yazan ilaç veya multivitamin almayacakmışım
• Tuz, balık ve karalahana tüketimime dikkat edecekmişim

Bir de ilaç tedavimi değiştirmek istedi, konuyu çok güzel anlattı bana. Sen de yapı bozukmuş, kale de muhtemelen hamilelik ile yıkılmış dedi (yani TSH’ım yavaş çalışmaya başlamış) ve ben tiroid hormonu ile dans etmek istemişim, ama aslında dansa kalkmamışım, flört ediyormuşum :) şöyle ki, neredeyse yaptırdığım 2 yıllık testlerin hepsine baktı ve benim TSH seviyemin hep 3’ün üzerinde olduğunu gördü. İlaca rağmen bu oran çok yüksek dedi. Yani sen dans edelim diye kalkmışsın ayağa ama dans etmeye başlamamışsın flört ediyorsun tiroid ile dedi ve ilacımı bir süreliğini değiştirmeye ve dozunu artırmaya karar verdi.

Dehan beyden çok ama çok önemli bir bilgi daha aldım. Benim geçen sene Mayıs’dan beri arada bir kalp çarpıntılarım oluyor. Bu çarpıntılar beni çok korkutuyor. Bu sebeple bir kere Çamlıca hastanesinde bir kardiyoloji profesörüne bile gittim hatta. Bana 2 gün ritm ölçer taktılar ancak bir şey çıkmadı. Kalbim son derece iyiymiş. Doktor tiroidden olabilir, vucüt ilacı ememiyor sanırım dedi. O zamanki endokrin doktorum da bunu konfirme etti. Bende çarpıntım olduğu zaman üzülüyordum ancak bunun tiroidden olduğu düşünüp, neyse geçecek diyordum. Bugün Dehan bey, çarpıntımın sebebinin tiroid olmadığnı söyledi ve beni yerle bir etti. Şöyle ki, bir çarpıntı olunca, önce kalpten şüphelenmek doğruymuş. Ama benim kalbimde bir şey çıkmamış. O zaman suçu tiroide atmak doğruymuş, ama tiroidden olması ancak şöyle mümkün olurmuş. TSH hormonu eğer düşükse (yani bezler çok çalışıyorsa), çarpıntı yaparmış. Az çalışan hormon çarpıntı yapmazmış. O yüzden üzgünüm Cansu’cum kalbindeki çarpıntıların sebebi tiroid değil dedi bana.

Psikolojik sebeplere bağlı olabilir dedi, sen de panik atak veya gizli panik atak olabilir dedi, veya duygusal sebeplerden, stresten, üzüntüden bu çarpıntıları yaşıyor olabilirsin. Kendi kendinin doktoru olacaksın, bu psikolojik sebepleri bulacaksın, ne zaman olduğuna, o dönemde nasıl bir hal içinde olduğuna dikkat edeceksin dedi.

Gel gelelim Zeyno meselesine; Zeyno’nun annesinin yapısı bozuk olduğu için, Zeyno tiroid kulübüne doğuştan gold üyelik ile kaydını yaptırmış olmuş ne yazık ki. Çocuk doktorları tiroidi bilmez ama gelişimi çok iyi takip ederler dedi, o yüzden eğer herhangi bir gerilik görürlerse hemen kan testleri isterler, bunlardan biri de TSH olur dedi. Zeyno’da çok şükür öyle bir gerilik yok (zaten ben psikopat anne olduğum için 1 yaşında yaptırdığım kan testleri esnasında tiroid’e de baktırmıştım).

Dehan bey asıl sorun 5-11 yaş arası oluyor dedi. Çünkü o dönemde, artık bebeklikten çıkıldığı için çocuğu ancak hasta olunca doktora götürmeye başlıyorsun, bu yüzden kontrol dışında kalmış oluyor çocuk dedi. Genetik olarak yapısı bozuk insanlarda, tiroid hormonunun bozulabildiği 4 dönem varmış; genç kızlığa geçiş, hamilelik, menopoz veya büyük bir travma.

Dolayısıyla, Zeynep’in tarihçesini iyi bilebilmek için, genç kızlığından önce bir ultrason ve TSH değeri ile tarihçesini not etmek lazım dedi. (hani öncesinde böyleydi, genç kız olunca böyle oldu gibi).

Valla amma yazdım. Resmen can kulağı ile dinlemişim Dehan beyi :)

o kuşun adı "karga"

Gün geçmiyor ki yeni bir inci dökülmesin Zeyno'nun dudaklarından, bugünkü dersimiz "karga". ben susayım Zeyno söylesin, o kuşun adı neymiş :)

nasıl yemek yenmez :)

Malumunuz kahramanızım Zeyno süper iştahsız bir çocuk. buara bir de kendi kendine havalara girdi, çatal-kaşık tutmak istiyor. Zaten zor olan yemek seansı, neredeyse imkansıza doğru hızla ilerliyor.

ama ekmeği çok seviyor. Nasıl ekmek yiyor bakar mısınız?


Kankalar gelmiş hoşgelmiş

biz anneler çalışıyoruz ama kuzular gün boyu evdeler. havaların soğuması ile iyice eve kapandılar. ama neyseki ev oturmasına gidip geliyor herkes birbirine.

İşte bir anneler çalışırken, Zeyno-Beren ve Ece'li bir gün;


6 Aralık 2012 Perşembe

Kargom gelmiş hoşgelmiş

Efendimmmmm, yılbaşı hediyelerinin kabulüne Alanya ile başladık :)

Canım kuzenim Nesrin, kuzuya yine kocaman bir paket göndermiş.
Pepee'li dizilen kuleler
Pepee'li plastik bardak
veeeeee
Pepee'li nevresim takımı :)

Allah'ım Zeyno nevresim takımına öldü resmen, hemen alıp yıkamaya attım, makinenin başında bekledi, pepee peeee nidaları eşliğinde...

ve karşısınızda Zeyno ve pepee'li nevresim takımı ile ilk buluşması :)

teşekkürler Nesmin teyzeeee, iyi ki varsın...


2 Aralık 2012 Pazar

Uyku modu

Yatak odası takımımızı alırken, 5 yaşına kadar garanti kullanır çocuğunuz bunu, hatta okula bile başlar belki bununla demişti satıcı kadın bize :) ama görünen o ki bu yatak seneye değişecek, ilgilierine duyurulur!!!