Ben olmasam

Mutfakta oynuyoruz bugün, birden bire içi kaynadı, canım annem benimm dedi, sonra küt diye, anne ben olmasam ne yaparsın diye sordu?

Gözlerim doldu, annecim çok üzülürüm dedim.

Ben olmasam, sen ne yaparsın dedim

Ben de üzülürüm, o zaman gel sana sarılayım dedi...sarıldık, koklaştık...

Bugün Zeyno içine 50 yaşındaki annem kaçmış gibiydi :)))

Bazen boyunda çok ama çok büyük laflar ediyor...

Prenses Zeyno ve PRENS kardeşinin masalı başlıyor çok yakında...

20 mart perşembe günü saat 9'da çaldık doktor Cengiz beyin kapısını... Açtık göbeği başladı kontrole...kesin ve net ERKEK dedi bu sefer, İlker emin olsun diye uzun uzun gösterdi pipisini :))

Ben güldükçe içeride deprem oluyormuş meğersem, yazık yavru zıpzıp zıplıyormuş içimde... Gülerken karnımı tutmaya başladım artık :)))

Tam 17 haftalıktı gittiğimizde, 18 cm boyunda, 180 gr ağırlığındaydı... Ben yine kaşla göz arasında 3,5 kilo aldım bile :)))

Zeyno pek sevmeye başladı göbeğimi, hergün akşam açtırıyor, öpüyor öpüyor canım kardeşimmmmm diyor, bazen pat pat vuruyor göbişe, şaka yapıyormuş öyle diyor :)))

Zeyno senin kardeşin erkekmiş, ne olsun adı diyoruz, pek yorum yapmıyor, dün Ali dedi ilk defa, akşam da bana hikaye anlatırken sürekli Zeynep varmış bir de kardeşi Can varmış diyor...

Ama en büyük bombayı bugün kankası Gizem ve İrem yengemle Skype'da konuşurken patlattı, Josephine olacakmış kardeşinin adı :))) valla onu bunu bilmem ama Güdül nüfus kütüğüne kayıtlı ilk Josephine olacağına eminim :))) Angaralı Josephine :)))

Bakalım günler geçtikçe neler değişecek hayatımızda, çok çok renkli günler geçiriyoruz şu sıralar doya doya...

Kız babası olmak :)))

1- Bir iş bul

2- Seni sevmediğimi anla

3- Ben her yerdeyim

4- Onu üzersen, ben de seni üzerim

5- Eve 30 dakika erken getir

6- Kendine bir avukat bul

7- Yalan söylersen, anlarım

8- O benim prensesim, senin zaferin değil

9- Hapse geri dönecek olmam umurumda değil

10- Ona her ne yaparsan aynısını sana yaparım

Sözü ve müziği kendisine ait Zeyno şarkısı

Doğduğundan beri beni emmeyen, her türlü yemeği önce reddeden, yedirene kadar akla karayı seçtiğimiz kızımız, 2,5 yaşında bize ilk şarkısını yazdı...sözü ve güftesi kendisine ait şarkısı şöyle:

Anneeeee yemek yemiycemmmmmm

Babayla oyun oynuycammmmm

Git şurdan, git şurdan ( bunu söylerken eliyle bana git işareti yapıyor)

Kahkalarla gülmemek için zor tutuyoruz kendimizi, ama hiç gülmüyoruz, Zeyno hiç beğenmedim, çok kötü şarkı felan deyip, hemen kendi eserimizi söylüyoruz

Anneeee bütün yemekleri yiycemmmm

Babayla sonra oynuycammmmm

Yemek yemek çok güzel, çok güzelllll....

Artık aklımıza ne gelirse atıyoruz birşeyler ama pek işe yaramıyor...

Şu şarkıyı söylerken bir kameraya çekmek istiyorum onu, ama çok kısa olduğu için yakalayamıyorum bir türlü :)))

Ateşli piliç yine iş başında

Ne olduğunu anlayamadık yine ateşe uyandık perşembe sabahı, hem de baya baya ateş..

Öğlene doğru 39'un üzerine çıkınca teyzesi ateş düşürücüsünü verdi... İki gündür ortalama 6 saatte bir verdiğimiz ateş düşürücü ile devam ediyor hayat...
Bugün babası ile evdelerdi tüm gün, sağlık ocağına gitmişler, oradaki doktor boğazı kırmızı hemen antibiyotik başlayalım demiş, yazmış ilaçları... Sonra tabi inanmayıp Zekai beyi aradık, Zekai bey, telefon üzerinden babasına muayene ettirmiş Zeynoyu ve sadece ateşle antibiyotik başlamaya gerek yok, eğer nezle-grip akarı kokarı başlarsa, durumu ağırlaşırsa, başlarız demiş...

Ateşten başka hiçbir problem yok... Enerjisi gayet iyi, keyfi gayet yerinde, ama iştah sıfır, hiçbirşey yemiyor... hatta bugün bana şarkı bile yapmış;

"Anne yemek yemiycem, babamla oyun oynuycam, çık buradan, çık buradan (sonra alkışşşş)"... bir de oynayıp duruyor bu şarkıya...

Dün akşam da tam uyumadan önce öyle tatlıydı ki yine... güzel güzel konuştu kameralara... 39 derece haliyle, öyle masum, öyle güzeldi ki...

Canım kızım sana birşey olmasın ne olur yaaa, vucüdun her ne ile savaşıyorsa şuanda, umarım onu bu gece yenersin ve bir daha yükselmez ateşin...




PS: Buarada bu Zeyno'nun kardeşini kabullendiği ilk an, Zeyno bile kabul ettiyse artık, sanırım açıklama zamanı gelmiş bu blogda da :))))
Devamı artık başka bir yazıda...

videosuz olamaz volume 2

su kuşu Zeyno,  bilsem adını "su"lu birşey koyardım... İstanbul'un suyu bitiyor, sebebi babası ve babasının birebir kopyası olan kızı olabilir... :)))

Videosuz olamaz volume 1

Epeydir video yüklememiş olduğumu fark ettim, oysaki unutulur mu, bir arkadaşım eşşek :)))

Dünyanın tüm babaları keldir...

Bombalar bombalar devam ediyorlar :))

Akşam eve girer girmez, diş fırçalama krizi ile karşıladı beni, geçtik banyoya fırçaladık dişleri, tabi sonra da suyla oynadık doya doya...

Zeyno: anne dişlerimizi fırçalıyoruz, beyaz oluyor, yoksa güzel olmayız

Annesi: evet annecim bravo ama az macun sürüyoruz

Zeyno: evet ben bunu sürerim ( büyük macunu acı diye kesinlikle kullanmıyor)

Zeyno: aaaa anne gördün mü, penguenler var burada

Annesi: nerede annecim

Zeyno: işte burada(lavobonun içini gösteriyor), göremedin mi, bak anne penguenin saçı var, babanın yok, kardeş penguenin de saçı var...

Annesi: baba penguenin saçı yok mu?

Zeyno: babaların saçı olmaz anneeeeeee

Ahhh zavallı yavrum benim kendi babası kel diye, tüm dünya babaları kel olacak zannediyor...

Yılın en iyi photosu

Yine Photographia, yine Ercüment, yine ailece verebildiğimiz en iyi pozumuz... Sihir bu adamın objektifinde :))

Edişko doğmuş hem de 4 olmuş...

Edişko bizim ilk göz ağrımız, onu gördüğümüz ilk gün karar verdik çocuk doğurmaya, gözlerini açtığı ilk an, bulldog köpekleri gibiydi, derisi büyük gelmişti bedenine, sonra kemikleri büyüdü, içini doldurdu, başladı Edişko büyümeye, büyüdü serpildi, güzel mi güzel bir kız oldu, kızımın en iyi arkadaşı oldu...

İlk göz ağrımız Edişkomuz, yeni yaşın kutlu olsun, sağlıkla mutlulukla dopdolu olsun...

Balerin konseptli doğumgününe Zeyno tütülü eteği ile katıldı, gün boyu çok ama çok tatlıydı...

Pasta kesilirken yanına oturdu Eda'nın sandıki, o da üffleyecek,ama çok kalabalıktı, üffleyemedi, hemen koştuk pastanın peşinden, arada yakaladık pastayı, yaktık mumları üffledik, mutlu olduk :))

Hayatımızın yeni D'si

Mothercare'den bir tane puzzle almıştım, harflerin olduğu, ama biraz zor geldi, pek sevmedi, hadi dedim birlikte yapalım, seçtiği ilk harf D oldu, işte diyalogumuz

Zeyno: bu ne

Annesi: D, dedenin D'si

Zeyno: tamam

Zeyno: bu ne?

Annesi: C

Zeyno: cemal dedenin, D'si

Annesi: :))

Zeyno: bu ne?

Annesi: A

Zeyno: annenin D'si

Annesi: :))

Zeyno: bu ne?

Annesi: E

Zeyno: elmanın D'si

Annesi: :))

Zeyno: bu ne?

Annesi: B

Zeyno: babanın D'si

Sonra epey bir süre anlatmaya çalıştım ama kabul etmedi, D olacakmış illa, neyse dedim, şimdilik böyle olsun sonra bir ara düzeltiriz :))

İnsan kavgada etmez böyle ağır laf :)))

Zeyno bugün eve bir gelmiş, anneanne Caca'nın sıcacık kekleri karşılamış onu... 

Zeyno'dan inciler....

Caca en güzel keki sen yapıyorsun...

Nurnur da çok güzel kek yapıyor...

Teyzeeeee senin kekini de çok seviyorum...

Annem hiç kek yapamıyor!!!!

Ehhhh Zeyno eline gözüne dizine dursun, zaten yeni yıl hediyesi olarak da 'çok güzel yemekler' dilemiştin Noel babadan... Bana yolladığın mesajları gayet net alıyorum, merak etme :))))

Caca-Zeyno show hergün ekranlarda....

Anneanne Caca bizde bu hafta, Caca-Zeyno show yaşıyoruz, bomba gibiler maşallah...

Bugünün bomba diyalogu:

Caca:Hadi artık uyku saati, al bakalım memeni de, hadi yatağa

Zeyno: ( önce emziği alır, sonra yere fırlatır), uyurum, uyumam, bu seni ilgilendirmez :)))

Tribini yerim Zeyno seninnnnn

Uyanamıyorum

Bu sabahın bomba monologu:

Zeyno: anne uyanmaya çalışıyorum,uyanamıyorum, gözüm açılmıyorrrrr...

Bu çocuk kesin babasına çekmiş yaaaa :)))