Adettendir, bebeğin ilk dişi çıktığında diş buğdayı
yapılır. Hele bizim gibi ilk dişi 9,5 ayda çıkarırsa, anlı şanlı koca bir parti
yapılır (daha Duygu teyzenin birde konvoy yapma sözü var, bekliyoruz).
Evimizin çardağında yapmaya karar verdik buğdayımızı.
Sadece Zeyno’nun arkadaşları davet edildi, tabi birde arkadaşlarına bakmak,
acıktıklarında doyurmak, çiş yapınca altını değiştirmek, düşünce kaldırmak için
anneler ve anneanneler J
Çardakta parti yapacağız diye koştur koştur Eminönü’ne
gittim, bir sürü süsler aldım, büyük kumaş tüccarı olan komşumdan örtüler
istedim tahta sehpalara sermek için, ama Cumartesi-Pazar İstanbul’u yakıp
kavuran sıcaklar Ayazağa uğramadı J Ayazağa adına yakışır bir şekilde rüzgardan uçtu resmen. Son dakikada
partiyi eve taşımak zorunda kaldık. Ama Allah’tan herkes çok anlayışlıydı da,
kalabalığa rağmen evde çok güzel bir gün geçirdik (80m2 evimizdeki nüfus= 20
büyük+ 20 büyüğe bedel 7 tane Zeyno boyu atom karıncaydı)
Canım annem hazırlıkların yarısını Ankara’da yapıp
gelmiş zaten. Buğdayımızı da Pazar günü sabahtan yaptık (akşamdan ıslattık
nohut ve buğdayımızı ayrı ayrı pişirip karıştırdık sonrada)
Zeyno’nun diş şeklindeki pastasını ve Zeyno’nun 2 dişi
çıktı kurabiyelerini Orhan pastanesinde hazırlattık, gerçekten çok lezzetliydi.
Tüm kalabalığa rağmen, keyif içinde bir gün geçirdik.
Canım kızım inci gibi güzel dişlerin olması dileğiyle,,,
ooooo Dudu teyzem bana koltuk almış ne güzel, artık inerken düşmeyeceğim bir koltuğum var :)
Efe: yaaa bu Zeyno'nun ne afilli bisikleti var, Cucu teyzem bana da mı alsa acaba :)
Yazarın notu: Bu sofraya söyleyecek söz bulamıyorum,,,
Ece: anne anneeeee, hep sen yiyorsun, biraz da bana versene:))
Grubun nadide erkekleri: oğlum bu Zeyno'da amma süslü kız, hadi odasını dağıtalım....
Beros: Cucu teyze poz verirken gözlerimi kısıyorum özellikle, flashlar gözümü alıyor :))
Tosun: anne yaa bu kız ne güzelmiş, bana bunu alsana :)))
Lara: Anneeeee, indir beni yere, kendi kendime idare edebilirimmmmm :)
Zeyno: üffff hadi bari gelin, hep beraber bir poz çektirmeye izin veriyorum, ama başka izin vermem ona göre, dişlerim çıkıyor, asabiyim ben :)
Adete göre diş buğdayı esnasında, bir örtünün üzerine bilimum şeyler koyulur ve çocuğun gelecekteki mesleği seçtiğine inanılır. Bizim örtümüzde neler mi vardı:
Makas; modayla uğraşan bir işi olsun diye
İlaç; eczası olsun diye
Ateş ölçer: doktor olsun diye
Kitap: okur yazar olsun diye
Diş fırçası: Dişçi olsun diye (bu sayede belki babamızda dişlerini çektirmeye gider :)))
Ruj: süslü olsun diye
para: bankası olsun diye (ben çok zengin olsun diye koydum :) )
pepsi: baba mesleğidir ne de olsa :)
tahta kaşık: iyi bir aşçı olsun diye
Dikkat ettiyseniz, mouse, hesap makinesi gibi anne mesleğini çağrıştıracak hiçbirşey yok örtümüzün üzerinde :)
Merakla beklenen an sonunda, örtünün üzerindeki onca şeye rağmen Zeyno ne mi seçti?
Tabi ki tahta kaşığı :)))
ve ikinci olarak da baba mesleği pepsi'yi :)
ama Pepsi'deki kariyer hevesi çok uzun sürmedi ve aşçılığa geri dönmeye karar verdi :)
Beroşum da tepsici olmaya karar verdi :)))
Zeyno: anne annneeee, beni biraz yükseğe koy, bak ben görünmüyorum, pasta ne kadar büyük olmuşşşş
Zeyno: anne şu üstündeki kız ben miyim, ben o kadar çirkin miyim :)))
Eda: en büyük benim, pastayı ben üflerim...
Bora: hayır ben erkekim pastayı ben üflerimmmmm
Eda: Boraaa bak seni sevdim ama ben üflerim dedim sanaaaaaa
Yazarın notu: Bu fotoğraf sonrası, Bora Eda'nın belini ısırdı :)))
Katılan herkese çok ama çok teşekkür ediyorum...