24 Haziran 2013 Pazartesi

arkadaşım eş, arkada şimşek, arkadaşım eşşekkkkk

Zeyno kuzusunun Ankara'da Cece sayesinde yeni keşfettiği şarkısı sevgili rahmetli Barış Manço'nun arkadaşım eşşek şarkısı :))

Allah'ım o eşşek derken niye o gözlerini öyle yapıyor hiçbir fikrim yok :)))







 

atamammmm :)

Bugün eve gelirken Dia'dan alış-veriş yaptım, tam kasaların önüne koymuşlar yine dandirik oyuncakları :)

Pepee'li bir basket potası vardı, sadece 15 TL, dayanamadım aldım yine... Tam tahmin ettiğim gibi cidden dandik birşey ama Pepee'li diye bayıldı yine kuzu... Önce adının öğrendi, görür görmez topppp dedi, hayır bu basket dedim, tekrar etti.... Bir de kendi kendine "atamam" "atamammm" deyip duruyor, onu nereden öğrendi cidden bilmiyorum :)

önce yükseğe astık ama beceremedi kuzu topu yukarı doğru atmayı, biz de o yüzden kitaplığına astık şimdilik ama böyle olmadı tabi, mühendis babamız gelince bir yer bulacak inşallah ... Zeyno'da o zamana kadar biraz antrenman yapar, "atamammmmm" biter "atarımmmm" gelir :)



 

Kanka Beroş 2 yaşında

Zeynoş'un sevgili kankası Beroş'un bu pazar doğumgünü olacak, ancak annesi ve Beroş, perşembe günü Avustralya'ya gidiyorlar... O yüzden bir hafta erken başladılar kutlamalara... Biz Ankara'ydık haftasonu, gelir gelmez soluğu Beren'lerde aldık, ona aldığımız kocaman market standı hediyemizi götürdük... Aslında +3 yaş için olduğu yazıyor kutusunda, ama Zeynoş görür görmez çok sevdi bu standı, Beroş'da çok sevdi... Bundan sonra bize parayla satacak mallarını Beroş, Zeynoş'a indirim yapacak ürünlerde :)

Güzel kızım Beren, tüm sevdiklerinle birlikte sağlıklı, mutlu, nice yaşların olsun inşallah... Hepsini hep beraber böyle güle oynaya kutlayalım...

İyi ki varsınız komşularrrrrr :)



Zeyno'nun kamerun koyunu ile imtihanı :)

Aslında video yeni değil, neredeyse 2 ay önce, 01 Mayıs tatilini fırsat bilerek gittiğimiz İzmit Darıca Faruk Yalçın hayvanat bahçesinde çekilmişti...

ama tembel anne cucu, videoları epeydir bilgisayara atmadığı için yeni fırsat buldu yüklemeye...

Hayvan dostu Zeyno'nun kamerun ırkından gelen koyun ile imtihanı :)

Bütün hayvanları çok seven, gördüğü yerde sevmek için üzerine atlayan Zeyno'nun kamerun koyunundan aklı çıktı... Allah'ım o hayvanda da nasıl bir ses, nasıl bir ses...

Video'nun tam ortalarında, Zeyno'nun felakat korktuğu bir an var, canım kızım benim yaaaa....






Buarada İzmit'te ki hayvanat bahçesi kesinlikle tüm çocukların götürülmesi gereken bir yer ,tertemiz çok bakımlı,,, Pek çok alanda hayvanlara dokunarak sevebiliyorsunuz, hayvanlar cinslerine göre ayrılmış, sırayla hepsini gezebiliyorsunuz...

Detaylı bilgi için: http://www.farukyalcinzoo.com/

23 Haziran 2013 Pazar

22 aylık Zeyno

Zeyno geçtiğimiz hafta 22. Ayını tamamladı, terrible two son hızıyla devam ediyor, yazın gelmesi ile iştah ı iyice azaldı ama havalar o kadar sıcak ki birşey diyemiyorum kuzunun iştahsızlığına ama niye meyve yemiyor onu cidden anlamıyorum :( bu kadar güzel yaz meyvesi içinde varsa yoksa muz, ama onu da çok yiyince kabız oluyor :( diğer meyvelerin tadına bile bakmıyor...

Resmen çenesi düştü, hala tek kelimelerdeyiz ama artık herşeyi söylüyor veya kendi dili döndüğünce tekrar ediyor...

Zeyneepppp deyince, efendimmmm diyor, en uzun kelimesi bu :)

Büyüdüm diyor çok güzel, bunu özellikle bebişi Alişe söylüyor:)

Töfteee en sevdiği yemek
Yoyurt

Suçlu olunca 'özür' diyor, ama işine gelirse :)

Dünyada onun olmayan hiçbirşey yok, 'menimmm menimmmm' günün yarısında kullandığı sözcük, paylaşma konusunda çok isteksiz, hatta cimri :)

En sevdiği babasının üstüne yatıp, ondan zeynebim şarkısını dinlemek:)

Ankara'da bol bol sarılmayı öğrenmiş, birdeniçi kaynıyor, boynumuza atılıp, 'canımmm','balımmmm', 'tatlımmm' diyor :)

Babanın nesisin sen diye sorunca kuzusu diyor :)

Miyamma tutkusu devam ediyor, bununla ilgili bir video paylaşacağım :)

Yükseklik korkusunu aştı, gördüğü her yerde park park diye inliyor

Eğer bizi bir dakika göremezse görür görmez korktuuu diyor :)

Banyo sevgisini havuza taşıdı, sudan çıkmıyor, mosmor dudaklarla geziyor :)

Kendisi uyumaya devam ediyor, artık bırakmamız lazım biliyorum ama gündüz hiç süt içmediği için gece vermeye devam ediyoruz, hele bu ara iştahı çok kötü diye gece sütüne, muz, pekmez ve yumurta( az haşlanmış cıvık kıvamda) koyuyoruz, ayıla bayıla bir koca biberon içiyor, ama tabi 15-20 gün sonra nasıl çiş eğitimine başlayacağız bilmiyorum, zaten pek çiş kaka dediği de yok :)

Lego en sevdiği oyuncak, diğerlerini hepsini neredeyse kaldırdık

İphone'daki tek saplantısı pepee değil artık, cailou'da izliyor, bir de puzzle yapmayı seviyor, en favori oyun ise baby dress up ve baby birthday planner, yemek yerken favori oyunları

Diş fırçası ile oyun oynuyor, üzerine özellikle macun istiyor, sonra da bizim yaptığımız gibi lavoboya tükürüyor, kopyacı maymun :)

Kulağını delirmenin zamanı mıdır bilmiyorum, sürekli küpelerime musallat oluyor, men men deyip duruyor :)

Zeyno efe ne diyor annecim deyince, 'agummm agummm' diyor :))


Emirgan kaçamağı

Zeyno ve kankası Beren artık çok sıkıldı sitemizin kaydıraklarından salıncaklarından, biz de soluğu haftasonu havuz çıkışı Emirgan'da aldık.... Bir kez daha evimizin dibinde olan bu oksijen bolu mekanı daha çok kullanmaya karar verdik...


21 Haziran 2013 Cuma

Güdül'lü Zeyno


Geçen sene bu zamanlar büyük bir acıyla yıkıldık, beklenmedik bir anda, Ömer amcamız bir kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı… Neye uğradığımızı şaşırdık, apar topar düştük Kuşadası yollarına, ertesi gün vasiyeti üzerine defnettik amcamızı İzmir’e….

Tam 1 yıl geçti üzerinden, babaanne çok niyet etti memleketleri Güdül’de mevlit yapmaya, biz de ma-aile toplandık, çoğumuz İstanbul’dan düştük yollara… Tüm aile toplandık hafta sonu Güdül’de… Herkes bağ bağçenin tadını çıkardı, kiraz bozumu töreni yaptık, her aile kendi kutusunu doldurana kadar kirazlar topladık… 7’den 70’e herkes hep bir arada çok güzel bir hafta sonu geçirdik, Pazar günü amcamızı yad ettik, dualar ettik,,, gelenlere yemekler ikram ettik.

Zeyno herkesin maskotu oldu, toprakla mücadelesi tam bir survivor oldu, ama yılmadı… bahçenin her bir alanını karış karış gezdi… Kiraz toplamaya yardım etti, taklacı kuşları sevdi… Banu ve Berna’ya bayıldı, öpücüklerini eksik etmedii… Mehmet ve Murat’ın peşinden ayrılmadı… Berkay’ı her gördüğünde “büyük büyük” dedi (ama gerçekten büyüksün be Berkay’cım), Fatih amcasından korktu/korkuttu, Selim abisine belini kıvırıp durdu…2 günde toplasak en az 50 tane yaprak sarması yedi ve bir Güdül’lü olduğunu herkese gösterdi 













Havuz sezonu açıldı…


01 haziran’dan Darüşafaka açık havuzu bizimle açıldı. :)henüz kargalar uyanmadan uyanan Zeyno hanım kahvaltısı ettirildi, anne-baba hızlıca ekmek üstü ne bulduysa onu yedi ve attık kendimizi havuza…

Malum bizim evde küvet yok, ama su hastası çocuğumun gıkı çıkmıyor, doğduğundan beri 20cm*60cm küvetinde her gün bıkmadan usanmadan cup cup yapıyor… Zeyno bu kadar büyük havuzu görünce neye uğradığını şaşırdı, banyo banyo sesleri ile yıktı ortalığı… tabi su hayal ettiği sıcaklıkta değildi, ondan önce biraz tedirgin oldu, soğuk soğuk dedi, ama sonra alıştı ve 1 saat çıkmadı sudan… biz bu sefer çocuğu hasta ederiz korkusuyla çıktık havuzdan…


Sonraki hafta, serin su biraz tedirgin etti bizi, Zeyno'nun öğle uykusuna kadar içerdeki havuzda yüzdüler baba kız, ben bel ağrularım için kendi kendime takıldım havuzda...Sonra Zeyno uyudu, biz kendimizi attık açık havuza...

Sanırım yaz boyu, Cumartesi sabah saat 9 civarı bizi nerede bulacağınızı biliyorsunuz artık :)









16 Haziran 2013 Pazar

Hasret


Bu haftasonu amcamızın seneyi devriyesi için Ankara’ydık, haftaya da ortaokul liseden çok yakın bir arkadaşımızın düğünü için yine gideceğiz… İki devre arası, Zeyno’yu anneanne ve dedesi ile baş başa bıraktık, dönüyoruz…

Zeyno’nun şuaralar en sevdiği şarkı Gülşen’in “yatcaz kalkcaz yatcaz kalkcaz, hop ordayız” şarkısı. Kuzum benim 4 kere yatcaz kalkcaz, hop ordayız… eminim sen orada, bizim evdekinden 10 katı büyük banyonun keyfiyle, miyama tosinin peşinde, anneanne ile parklarda kaykayların tepesinde, havuzlarda cupcup yaparken anlamayacaksın bile bizim yokluğumuzu… Biz de bir sonraki büyük 15 günlük ayrılığımız öncesi prova etmiş olacağız, sensiz 1 haftayı… :(


En baba gün bizim günümüz…


Bu yıl 16 Haziran’ın ayrı bir anlamı oldu bizim için, hem babamızın 31. Yaşı, hem de babalar günü aynı güne denk geldi… Şanslıydık ki, Güdül’de olduğumuz için hem Şeref babamızla, hem Cemal babamızla beraber olabildik, kimseye hasret kalmadık…

İlker ve Zeyno bugün, Altan ve Duygu’nun baba-kıza geçen sene aldıkları “this t-shirt is property of THE BEST DAD in the world” t-shirtlerini giydiler.  Zeyno t-shirtünü batırana kadar onunla gezdiler… Hem sabah hem akşam pasta kestik, baba-kız birlikte üflediler…

Babasına Zeyno’dan mektup…
Canım babam, iyi ki doğdun, iyi ki benim babam oldun… Ben doğdum, sen baba oldun, ben de “babasının kızı, babasının prensesi, tahinle pekmezin pekmezi, etle tırnağın tırnağı oldum”… Seni çok seviyorum… Kalbimi bir başkasına kaptırana kadar şimdilik senindir ;)




“Oku”cuya gittik ana kız…


Babamız geçtiğimiz hafta 1 gün akşam geleneksel aile erkekleri yemeğindeydi… Biz de ana kız evde otururken, hadi dedim kalk gidelim İstinye park’a… Soluğu D&R’da aldık…. Benim kitap hastası kızım, o kadar kitabı bir arada görünce resmen şoka girdi… Kızım burası kitapçı diyorum, oku oku okuu diye bağırıyor… O yüzden bir süre adı “okucu” olacak, kızımla bundan sonra düzenli okucu turları düzenleyeceğiz, beğendiğimiz kitapları sepetimize atacağız J





4 Haziran 2013 Salı

Sen nesin? 'kız' :))


21 ay üzerine

Bugün internette dolaşırken ve 21 aylık bebekler ile ilgili yazıları okurken, şöyle bir şey ilgimi çekti, 'bağırmak, daha çok bağırmak, en çok bağırmak' aman Allah'ım iyi ki internet var, yanlız değilim :))

Buaralar Zeyno'ya dair en büyük sorunumuz bağırması. 18. ay doktor kontrolümüzde Zekai bey hangi kelimeleri söylüyor diye sormuştu ve özellikle fiiileri bilip bilmediğini bilmek istemişti, pek fiil yoktu o zaman, ama şimdi papağan gibi herşeyi tekrar ediyor, fiilleri doğru zamanda doğru yerde kullanıyor ( kalk, in, git, gel, otur, ve şuanda aklıma gelmeyen niceleri), hanımefendinin isteği o saniye de yerine getirilmezse bağırıyor, ama ne bağırma...

İlgili kısımda aynen şöyle yazıyor; "Ona iletişimin ve sesini kullanmanın farklı yollarını göstermeyi deneyin. ”Bağırma” diyerek ona doğru bağırmanız uzun vadede hiç işe yaramayacaktır. Örneğin, kulağına fısıldıyarak bir şeyler anlatırsanız, o da bir dahaki sefere belki bazı şeyleri sizin kulağınıza fısıldayacaktır! Bağırmasından rahatsız olduğunuzu sakin bir şekilde mimiklerinizle ona yansıtabilirsiniz. Çocuğunuz sahip olduğu tüm özellikleri deniyor. Tıpkı sizin gibi. Siz de yeni bir araba aldığınızda tüm özelliklerini kurcalamak ve öğrenmek istemez misiniz? O da Allahın ona verdiği yetenekleri sınamaktan geri kalmayacaktır. Sizin göreviniz bu sınamaları engellemek değil, sadece kontrol etmek."

Hadi diyelim bu bağırma işini hallettik, ama bu 'menimmmmm' sendromu ne olacak, istediği olmayınca canından can koparcasına ağlamalar ne olacak, o iki damlası her an akmaya hazır gözlerdeki yaşlar ne olacak, bu iki yaş bunalımı ne olacak????