Dün bomba bir gün yaşattı bize Zeyno, 5 günlük anne-babanın
İngiltere kaçamağından sonra (bakınız: https://www.blogger.com/blogger.g?blogID=3548964674567833386#editor/target=post;postID=5618017118371552055;onPublishedMenu=posts;onClosedMenu=posts;postNum=0;src=postname)
Zeyno gayet neşe ile karşıladı bize… Güzel bir Pazartesi günü
geçirdik dopdolu… İlk alarmı akşam eve
gelip yatağına yatmayarak verdi, neyse dedik özlemiştir bizi, uyuyalım
birlikte, sarıla sarıla uyuduk…
Dün okuldan eve gelmiş ve bombalar silsilesi başlamış;
Önce parktan eve gelmek istememiş. Üstelik artık teyzesi,
15-20 dakika boyunca hadi kızım demesine rağmen gelmeyince, annen kızacak ama
demiş. “Ara annemi ben söylerim” demiş (bu cümle bence gerçekten çok
tehlikeli)!
Sonra parktan eve gelmişler, doğru banyoya, ve daha
İngiltere’den yeni aldığım, bulabildiğime çok ama çok sevindiğim, Loreal Kids 2’si
1 arada şampuanı sen al, tüm banyoya boca et… Yani parası cidden önemli değil,
ama o şampuandan burada yok yaaaaaa… Teyzesi deliye dönmüş, çok kızdım sana,
anne çok kızacak demiş. Bizimkinden bir bomba daha, “ara annemi ben söylerim”!
Biz eve geldik, teyzesi ile yine dalaşıyorlardı, neymiş
yatağını boyayacakmış, çünkü o yatak Zeynep’in yatağıymış (bir önceki akşam, ben
sizinle yatıcam, bu yatak bebek yatağı, onu kardeşime vericem diyordu), birden
vazgeçti, yatak onun yatağıymış. Almış eline (iyi ki; kurşun boya kalemlerini),
tüm mobilya kısımlarını çizmiş durmuş. Biz geldiğimizde, hala iş üstündeydi.
Son olarak dememe gerek yok, yemeğini yemedi tabi ki…
Akşam kendimizce ona bir ceza verdik (ceza vermek ne demek
ona anlattım, Zeynep bu akşam senin istediğin hiçbirşeyi yapmayacağız, çünkü
sen bizi çok üzdün dedim)…. İstedikleri yapılmayınca iyice hırçınlaştı ama yine
de geri adım atmadık…
Akşam en son, dedesi ve Caca ile skype’da konuşurken, onlara
cezalı olduğunu anlattı J
Bunun üzerine, bugün sanırım biraz ders almış çünkü çok
akıllı bir gün geçirmiş.
Parkta oynamışlar, sonra kendiliğinden teyze eve gitme saatimiz
geldi mi demiş J
Eve gelmişler, oyuncakları ile oynamışlar. Biz geldiğimizde
odası topluydu J
Akşam yemeğini süper yemiş, biz geldiğimizde bizimle sağlıklı
abur cubura (fındık, ayran, çubuk kraker) devam etti, gayet iyi bir performans
sergiledi.
Sürekli ben bugün akıllı durdum dedi, bir de anne mutlu
oldun mu, baba mutlu oldun mu diye sorup durdu… Sıpa, herşeyin nasıl da
farkında J
Son olarak, sadece kendi yatağında yatmak istemedi yine…
Biliyor annenin kuralları bozmadığını, bana diyor ki, hadi sen git, bilgisayarla
çalış, babamla biz uyuycaz… J
Babası ile yattılar, artık emzik almadığı için resmen çenesi
düşüyor, konuşup duruyor J
En son babası, Zeyno biraz daha konuşursan, seni kendi
yatağına götürücem demiş, önce susmuş, sonra birden babayı can evinden vuran o
cümleyi söylemiş : “ama baba susamam ki, daha dua mı etmedimmmmmm J Allah’ım annemi koru,
babamı koru, kardeşimi koru, beni koru, nurnuru koru, dedemi koru, cacayı koru,
cemal dedemi koru, berkeri koru, alperi koru, cemi koru, bitti mi, tamam, o
zaman AMİN” J
Ya Zeyno sen gerçekten çok tatlı bir şey oldun artık J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder