22 Ocak 2012 Pazar

Bir kanka yanımızda, bir kanka aklımızda :)

Bu cuma günü kankamız Ece bize geldi, sevgili sınıf başkanımız Beren'imiz şuanda Avustralya'da havuz dersleri almaya başlamış olduğu için aramızda değildi ne yazık ki :)

Nihal'in bize gönderdiği bağ-bahçe içinde sereserpe yatan Beroş fotoğraflarını felaket kıskanıyoruz :)

Biz dışarı çıkamıyoruz ama evde de hiçbirşeyden eksik kalamıyoruz. İşte Zeyno ve kankası Ece ile güzel bir gün daha...

Ece: yaaa bu havuç yenir mi acaba?
Zeyno: yaaaa Ece, dur bir dakika yaaaa, o yenmez yaaa, üfff valla yenmiyor yaaaaa

Ece: evet yenmiyormuş, alla alla belki bu yeniyordur
Zeyno: üffffff, Ece valla yenmiyor yaaaaa bırak oyuncağımı,,,, üfff şu emekleme denilen şeyi bir türlü öğrenemedim ki, emekleyebilsem, bir çırpıda elinden alırdım oyuncağımı :( acaba Beroş öğrendi mi emeklemeyi?

Zeyno: yaaaaaaaaaaa kafayı çizcem yaaaaaa,,, yani Ece sen de keyif mi alıyorsun bana işkence yapmaktan

Ece: yaaaa bu Zeyno'yu kızdırmak çok keyifli yaaaa, neyse onun annesi de benim babamla uğraşıp duruyo, öcünü aldım babişkomun :)))
Zeyno: üfffff, bir plan yapmam lazım ama nasıl?
Zeyno: aaaa aklıma bir fikir geldi, ne zeki kızım yaaaaa :)
Zeyno: ohhhh Beren'in ana kucağına yatayım, dikkatleri bu yöne çekeyim

Zeyno: evet evet Ece, bence sen bu ana kucağına kırarsın,,, Beren'in babası da senin kafanı kırar :))))
Zeyno: üffff kırılmadı ana kucağı, annem de yatırda yine beni yaaaa, kaderim bu benim :(

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder